Ak Parti'nin ülke siyasetine adım attığı 22 yıllık süreç bize göstermiştir ki, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tam bir seçim kazanma makinası. Erdoğan, öyle veya böyle halkın nabzını çok iyi tutan bir lider ve seçmenden nasıl oy alacağını iyi biliyor. Ya ana muhalefet lideri Kemal Kılıçdaroğlu? 11 kez seçim kaybetmiş olmasına karşın hala koltuktan kalkmamak, partinin önünün gençlere açmamak için direnen pehlivan Hani şu pehlivan hikayesini herkes bilir anlatmaya gerek yok. Ama yaşananlar bu güreşçi hikayesinde olduğu kadar basit değil. 
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi hayatında yaptığı en önemli başarı, parti içindeki statükoyu yıkması ve akabinde 2019 yerel seçimlerine İstanbul ve Ankara'yı kazanmasıdır. Bu başarı tabi ki gökten zembille inmedi. CHP'yi, özellikle İstanbul ve Ankara gibi büyükşehirlerde sağ seçmenle barıştıracak, ortak bir paydada buluşturacak adımlar atması, Kılıçdaroğlu'nun  takdire şayan siyasi tercihleri olarak görebiliriz. Bu siyasi tercihinin karşılığını, 2019 yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara gibi yıllardır Ak Parti'nin yönetimindeki büyükşehir belediyelerini almasıyla gördü.  Kılıçdaroğlu'nun bu akıl dolu siyasi tercihi, malesef genel seçimlerde kesintiye uğradı. Kutu kola  ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ankete ekleyip hangisine oy verirsiniz diye seçmene soran ve "seçmenin yüzde 80'i kutu kolaya oy verdi" diye propaganda yapan klik Kılıçdaroğlu'nun aklını çelmeyi başardı. Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik çöküntünün etkisi ve yanına aldığı iki büyükşehrin belediye başkanıyla seçimi alacağını düşünen Kılıçdaroğlu bir kez daha yenilgiyle yüzleşmek zorunda kaldı. 
Şurası muhakkak ki CHP 2019 yılındaki CHP değil, Ak Parti'de 2019 yılındaki Ak Parti değil. Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerden büyük bir zaferle çıkmış, kaybettiği büyükşehirleri tekrardan kazanma hırsı olan Ak Parti, karşısında ise kendi içindeki iç meseleler ile boğuşan bir CHP. İttifak ettiği partilerin durumunu söylemeye gerek yok. 
Özellikle İYİ Parti ve kürt seçmenin desteği olmadan CHP’nin yerel seçimlerde başarılı olması imkansız gözüküyor. CHP değişime ayak dirediği sürece, hem kendi seçmenine hem de daha önce ittifak ettiği seçmene karşı umut olmaktan uzak bir görüntü sergiliyor. Bu durumun yerel seçimlerde nasıl bir sonuç doğuracağını tahmin etmek için sanırım müneccim olmaya gerek yok.