Çiftçilerin emeklerini boşa gitmemesi ve mağduriyet yaşamaması için uyanık olmaları gerektiğini belirten Av. Fergül Tatar Bakay ‘’Ülkemizin toplam ihracat hacminde önemli bir paya sahip olan ve özellikle yöremizde yaşayan %90'a yakın ailenin gelir kapısı olan üzüm için hasat zamanı başladı ve halen devam etmektedir. Bu dönemde kendisini tüccar olarak gösteren ve yerel tabirle de ‘Tokatçı’ kişiler konusunda dikkatli olmak ve bir yıllık emeğimizin bu kişilerce bir günde zayii edilmemesi konusunda uyanık davranmakta fayda var. Geçen yıllarda çeşitli kurum müdürleri ve dernek başkanları ile birlikte birkaç mahallemizde Hal Kayıt Sistemi ile ilgili bilgilendirme amaçlı olarak mahalle toplantıları yapmıştık. Fakat bu çalışmamız pandemi nedeniyle aksamıştı. Üretici için Hal Kayıt Sistemine Kayıt olarak parasını alamadığı durumlarda da il hal hakem heyetlerine başvuru kurtarıcı bir seçenektir. Hal kayıt sistemine kayıt olabildiğince kolay olup üreticiden istenen evraklar bir hal kayıt sistemi başvuru formu ve ÇKS aslı ya da onaylı sureti ile ilgili İl Ticaret Müdürlüklerine yapılabilecektir. Hal Kayıt Sistemine kaydın ardından sistemin kullanılışı ile ilgili olarak bilgilendirmeler İnternet sitesinde mevcuttur. 01/01/2020 tarihinden itibaren parasal yasal sınır 117.394,36 TL olarak tespit edilmiş olup yasal sınırın altında bulunan uyuşmazlıklarda hal hakem heyetlerine başvuru zorunlu olup, bu uyuşmazlıklarda heyetin vereceği kararlar ilam hükmündedir. Bununla birlikte, değeri her yıl belirlenen yasal tutar ve üstündeki uyuşmazlıklarda da hal hakem heyetine başvuru mümkün olup, heyetin vereceği kararlar asliye ticaret mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilmektedir. Tarım üretimimizde de çeşitli etkenler pazar sorununa neden olabileceği gibi yasal yaptırımları söz konusu olabilir. Bunlardan en önemlisi zirai ilaç kalıntısıdır. Özellikle Avrupa Birliği ülkelerindeki pazarlarda bu problem ortaya çıkabilmekte ve ürünümüz geri gelebilmektedir. Bu da pazarımızın güvenilirliğini ve ticari hacmini etkileyen en önemli etkenlerden birisidir. Birçok firmaya bu konuda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu‘nun 186. maddesine göre dava açılmaktadır. Ürünü geri dönen İthalatçı, ihracatçı firma ve çiftçi zarar görmekte hatta bu taraflar yasal unsurlar oluştuğu takdirde bu zararı birbirlerine yöneltebilmektedir.’’ İfadelerini kullandı.
Editör: TE Bilisim
