Manisa'nın Sarıgöl İlçesine bağlı Karacali Mahallesi'nde yapılacak olan 4 derslikli okul yılan hikayesine döndü. İktidarın Sarıgöl İlçe Teşkilatı'nın becereksizliği mi dersiniz, ne dersiniz bilmiyorum ama benim öğrenebildiğim kadarıyla 4 defa ihaleye çıkan okul bi türlü yapılamıyor. Ne zaman kadar? Seçime bir ay kala ne hiketse herşey değişiyor ve okul ihalesi bir anda yapılıveriyor. 

Hem nasıl ihale. Ballı mı ballı, kaymaklı mı kaymaklı. İki seneden beri okulu bir türlü yaptırmaya muvaffak olamayanlar, kaderin şu garip cilvesine bakın ki, çok olağanüstü hallerde yapılabilen 21-b ihaleyi keşfediyor ve pazarlık usulu bir kişiye işi ihale ediyor. Ne kadara biliyor musunuz? içinizden, 10 bin dediğinizi duyar gibiyim. nede olsa dört sınıfı olan bir okul. Ama değil, biraz daha çıkın. Hadi 15  olsun diyorsunuz. Ama o da değil. Homurdanmalar başlıyor tabi. Arkadan birisi 20 bin lira diyor. Ama malaesef o rakamda değil. Herkesin yanındakinin yüzüne baktığını tahmin edebiliyorum. Hadi durmayın yeni tahminleri alalım. Yandan birisi 25 bin diyor. Ama size kötü bir haberim var 25 bin de değil. Karşıdan şaşkın şaşkın bakan birisi, eee herhalde 30 bindir diyor. Ama size kötü bir haberim var 30 bin de değil. Yok daha neler diyen başka bir vatandaş 35 bin lira olamaz herhalde diyor. 35 bin lira diyen vatandaş rakamı ucundan tutturuyor. Evet 4 derslikli bir okul inşaatının fiyatı tam 36 bin liraya ihale ediliyor. Lüks denilebilecek 3+1 dairenin  yaklaşık 3 bin liraya malolduğu bir yerde bu rakam tabiki vatandaşların ağızlarının açık kalmasına neden oldu. Üstelik bunda arsa parasıda yok. Neyse bu ihalenin ederini okuyucuların yüce takdirlerine bırakıyorum. 

Yazımızın başında Karacali Okul inşaatının daha önce 4 kez ihalesinin yapıldığını söylemiştim. Ancak ne hikmetse ihale süreçleri bir türlü neticelendirilemedi. Hani şu Karacaali Mahallesine  yapılacak olan bir baraj projesi vardı ya, yılan hikayesine dönen. Aynen onun gibi. Var bu işte Allah'ın bir hikmeti. Yahu insan gider ne yapar ne eder 4 derslikli bu okulun ihale sürecini tamamlar. Seçime bir ay kala nasıl buldunuz yolunu. Tabi önceden böyle dertleri yok. Olsada olur olmasada olur. Öğrenciler eziyet çekiyormuş kimin umrunda. Ha doğru Ak Parti İlçe Başkanı'nın o zamanlar "Hastane Müdürü" gibi daha önemli işleri vardı sanırım. 

Neyse diyelim geçelim. Gelelim biz diğer bir konuya. İki yıldır yapılamayan okul inşaatına jet hızıyla nasıl başlandı? Süreç, seçimden önce CHP Belediye Başkan Adayı olan Tahsin Akdeniz ile birlikte Karacaali Mahallesine giden Sarıgöl'ün tanınmış hayırsever insanı Hüseyin Gümüşlü'nün 24 derslikli okul için söz vermesi ile başladı. Verilen bu sözün altında kalmak istemeyen İktidar Partisi'nin yerel yöneticileri çare olarak okul inşaatına hemen başlamayı düşündü. Ancak devlet işlerinde hadi yarın başlayalım diyemiyorsunuz. Özellikle yapım işlerinde bir ihale süreci var. Yapılacak işin en az 21 gün öncesinden yerel basın yayın organlarında ve yerel internet haber sitelerinde ihale ilanının yapılması gerekiyor. Ama vakit dar, yumurta gelmiş ağza. Seçime kalmış bir ay. Türkçede çok güzel bir tabir var. İşi kitabına uydurmak diye. Bizim arkadaşların kafası çok iyi çalışıyor ya hemen işi kitabına uydurmuşlar.

4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nunda kamu idarelerinin ne şartlarda ihaleye çıkacakları belirlenmiştir. İnşaat yapım işleri gibi eşik değerin üzerindeki büyük ihaleler, açık ihale üsülü ile yapılır. Kamu ihaleye çıkar, istekliler gelir tekliflerini verir, en uygun fiyat üzerinden iş yüklenici firmaya ihale edilir. Ancak bazı durumlarda esneklik sağlanmıştır. Bu esneklik, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu'nun Pazarlık usulü başlığı altında toplanan 21. maddesinde şarta bağlanmıştır. Bizi, 21 b maddesi ilgilendirdiği için onu açıklayacağım. Ne diyor 21 b' de; "Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ivedilikle yapılması gerekliliği idarece belirlenen hallerde veyahut idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması." Memlekette doğal afet, salgın hastalık, can ve mal kaybı tehlikesi çıktı da bizim haberimiz mi yok? Neresinden baksanız elinizde kalacak bir ihale süreci.  

Sen üç senedir normal şartlarda bir ihaleyi yapama, Ankara'nın yolunu aşındırma, müteahhitleri bulma, son kertede işin kurnazlığına kaç. Bazı siyasiler vatandaşı ne yerine koyuyor gerçekten merak ediyorum.  Vatandaş asla kendisinin hafife alınmasını istemez. Son yerel seçimde vatandaş bunun dersini zaten güzel bir şekilde vermedi mi?