Ölünün üzerine neden bıçak konur sorusu gündem konusu oldu. Cenazelerde sıkça vatandaşların karşılaştığı bu durum hakkında eklinde araştırmalar yapılmakta. Bıçak ölünün şişmesini engeller mi?İşte detaylar haberimizde...

Bıçak ölünün şişmesini engeller mi?

Ölüye bıçak koymak, cesedin şişmesini önleyebilir diye düşünülür, fakat bunun doğruluğu kanıtlanmamıştır. Bazıları, ölünün karnına bıçak, makas gibi metal eşyalar koymanın, cesedin ısısını azaltarak kokmasını ve çürümesini geciktireceğini iddia eder. Fakat bu, bilimsel bir dayanağı olmayan bir inançtır ve cesedin şişmesi, ölüm sebebi, ortam şartları, bakteri faaliyeti gibi pek çok etkene bağlıdır.

Bıçak koymanın bir diğer sebebi de, ölünün başına şeytan musallat olmasın ve Münker ve Nekir adlı sorgu meleklerine sorularını rahat yanıtlayabilsin diye yapılan bir adettir. Bu da dinsel bir inançtır ve herkese uyması gerekmez.

Kısacası, bıçak ölüye şişmesini durdurmak için değil, daha ziyade kültürel veya dinsel bir nedenle konulur.

Ölünün üstüne neden bıçak konulur?

Ölüm gerçekleştiğinde, ölünün çenesi kapatılır ve bacakları düzleştirilir. Ölüm sırasında vücuttan çıkan kirler temizlenir. Ölünün gözleri, dizleri ve elleri düzgün bir şekilde yerleştirilir. Ölünün üzerine şeytanın zarar vermesini önlemek için bıçak veya satır bırakılır. Eğer ölen kişi gözleri açık vefat etmişse, bir yakınına özlem duyduğu düşünülür.

Aile fertlerinden biri, ölüm haberi vermek ve halka duyurmak için en yakın camiye veya cenaze namazının kılınacağı caminin imamına gider. Akraba ve komşular ölü evine akın eder. Ölen kişi erkekse imam, kadınsa tecrübeli bir kadın gelip ölüyü yıkar. Yıkama için su büyük kazanlarda kaynatılır. Su çeşme veya kaynak sularından alınır. Ölü yıkandıktan sonra, gençse; özellikle bekar veya nişanlıysa, ellerine kına sürülür.

Yenişarbademli’de ölüyü yıkamak için kullanılan kapların içindeki su boşaltılır, kazanlar “Azrail bu suda kanlı kılıcını temizlemiştir” diyerek ters çevrilir. Sonra patiska, kaput, Hicaz’dan gelen kefen bezleri kesilerek, ölü kefenlenir.

Senirkent Uluğbey’de kefenlerken ölünün üzerine kına, gülsuyu, karanfil, kuru veya taze nane, çörek otu serpilir. Eğirdir’de cenaze yıkarken oradakilere para veya mendil, çorap gibi hediyeler verilir. Ölü kefenlendikten sonra tabuta yerleştirilir. Tabutun üzerine ölenin cinsiyetini ve sosyal konumunu göstermek için bazı giysi ve aksesuarlar konulur.

Senirkent’te ölen kişi yeni evli gelin, genç kız veya kadınsa tabutun üzerine yeşil, kırmızı ve mor renkli örtüler serilir. Ölen kişi erkekse tabutun üzerine Türk bayrağı, yeşil bir örtü veya halı, polis ise polis şapkası, asker ise askerî üniforma konulur.

Ölünün üstüne neden bıçak konur bilimsel açıklamasık ekleyin (1)

Atabey’de ölen kişi evli ve gençse al yazma, nişanlı ise gelinliği tabutun üzerine konulur.

Sivas'ta deprem ve yangın tatbikatı! Sivas'ta deprem ve yangın tatbikatı!

Gönen’de genç yaşta vefat edenlerin tabutları üzerine halı konulur. Tüm tabutlar çiçeklerle bezenir. Cenaze toprağa verildikten sonra bu giysiler fakirlere dağıtılır. Halı ve kilimler genelde camilere bağışlanır. Ölüyü yıkayanlara para, tülbent, elbise gibi hediyeler verilir. Akşam ve yatsı ezanları dışında ilk ezanla birlikte cenaze namazı kılınır ve İslamî kurallara göre defnedilir. Eğer ölenin çok yakını başka şehirde ise cenaze o kişi gelene kadar bekletilir.

Şarkikaraağaç Gölkonak’ta mezar kazılırken başka bir mezar bulunursa mezarın içine para atılır. Yeniköy’de ölenin takma dişi varsa onunla beraber gömülür. Yine Yeniköy’de genç yaşta ölen nişanlılar için mezarın içine bir su testisi konulur. Nişanlı olanlardan biri evlenirse mezarı ziyaret edip testiyi kırar. Atabey’de ise ölü gömüldükten sonra mezarın üzerine su serpilir ve su testisi kırılıp orada bırakılır.

Yörede, ayrıca mezarın başına bir bitki dikilirse, o bitki kuruyana kadar ölünün ceza görmeyeceğine inanılır. Cenaze toprağa verildikten sonra gelenlere mezarlıkta şeker veya çikolata ikram edilir.

Kaynak: Haber- Hatice Zeybek