SÖZCÜ TV’nin ‘Başkent Kulisleri’ programında ortaya çıkan bu nadir skandal, Kırşehir’de gerçekleşen oy karşılığı para alışverişinin kanıtı olan banka dekontlarıyla demokrasiye olan güveni sarsıyor. İncelenen detaylarda, yerel seçimlerde bazı bireylere 5 bin lira ödendiği ve banka dekontunun açıklama bölümünde bu ödemelerin “oy parası” olarak kaydedildiği görülüyor. Bu olay, seçim etiği ve adil rekabetin temellerini sarsıyor.

5000 TL'ye Oy Satın Alınmış!

Bu skandalın merkezinde Ziraat Bankası’nın Kırşehir Şubesi bulunuyor. İddialar, 31 Mart tarihinde, seçimler devam ederken saat 12.45’te, bir seçmenin hesabına “oy karşılığı” 5 bin lira yatırıldığını gösteriyor. Daha da şaşırtıcı olanı, bu paranın hesaba geçiş tarihinin seçimden iki gün sonra, 2 Nisan olduğunun anlaşılması. Paranın transferini yapan kişinin bir belediye meclis üyesinin yeğeni olduğu belirlendi. Bu tür olaylar, Türkiye’deki siyasi etik ve demokrasi anlayışını sorgulamaya sevk ediyor. CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ensar Aytekin, seçimler öncesinde bazı vatandaşlara oyları karşılığında para verilmesinin yaygın bir iddia olduğunu söyledi.

Aytekin ayrıca, Aile Bakanlığı tarafından gönderilen yardım paralarının “Cumhurbaşkanı hediyesi” olarak sunulduğuna dair ses kayıtlarının da bulunduğunu belirtti. “Bu tür davranışlar kesinlikle demokrasimize ve seçimlere ihanettir ve demokrasimiz için son derece üzücü olaylardır” diyerek rahatsızlığını ifade etti.

Oy Parası

Önder Kartal öldü mü? Önder Kartal öldü mü?

Bu skandal, Türkiye’de siyasi finansmanın şeffaflığı ve seçim süreçlerinin dürüstlüğü üzerine tartışmaları tekrar gündeme getirdi. Seçimlerin, halkın iradesinin serbestçe ifade edildiği demokratik süreçler olması gerektiği genel kabul gören bir gerçek. Ancak, bu tür olaylar, vatandaşların seçimlere olan güvenini sarsarak, demokrasiye ve adil oy kullanma hakkına zarar veriyor.

Sosyal medya dahil birçok platformda geniş yankı bulan bu olay, vatandaşların demokrasinin temel ilkelerine aykırı bu tür uygulamaların siyasi partiler ve adaylar tarafından reddedilmesi gerektiğini ve demokratik değerlerin şeffaflık ve hesap verilebilirlik gibi unsurlarının güçlendirilmesi gerektiğini vurgulamalarına neden oldu.

Kırşehir’deki bu olay, Türkiye’nin demokrasi yolculuğunda karşılaştığı zorluklardan sadece bir tanesi. Ancak, bu olay siyasi ahlak ve demokratik ilkeler konusunda ciddi bir muhasebeye ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Vatandaşların ve siyasi aktörlerin demokratik değerlere sahip çıkması ve bu tür uygulamalara karşı durması, sağlıklı bir demokrasi için hayati önem taşıyor.

Kaynak: Haber Merkezi