Otizm, genellikle doğum öncesinde başlayan ve bireyin beyninin yapısında ve işleyişinde farklılıklar içeren bir durumdur. Bu farklılıklar, genellikle hayatın ilk yıllarında kendini gösterir ve kişinin tüm yaşamı boyunca etkisini sürdürür. Sosyal iletişimde zorluklar ve belirli davranış kalıplarının tekrarı gibi özelliklerle tanımlanan bu durum, bireyin ilgi alanlarının sınırlı olmasıyla da ilişkilendirilir. Peki otizm sonradan olur mu? Otizm ile ilgili detayları haberimizde açıkladık...

Otizm sonradan olur mu?

Otizm, genetik ve çevresel faktörlerin etkisiyle meydana gelen karmaşık bir gelişimsel durum olarak bilinir ve genellikle doğumdan önce başlar. Otizm Spektrum Bozukluğu (OSB) olarak da adlandırılan bu durum, bireyler arasında farklılık gösteren belirtilerle kendini gösterir. Bazı durumlarda, otizmin belirtileri ilk aylarda daha az belirgin olabilir ve zamanla daha ağır bir hal alabilir.

Otizm Sonradan Olur Mu Otizm En Geç Kaç Yaşında Ortaya Çıkar (1)

Bu tür durumlar, tanının konulmasını geciktirebilir. Erken tanı ve müdahale için, çocukların davranışlarının dikkatli bir şekilde gözlemlenmesi ve değerlendirilmesi önemlidir. Araştırmalar, otizm riskinin genellikle 18 ay gibi erken bir yaşta tespit edilebileceğini göstermektedir. Bu nedenle, ebeveynlerin ve sağlık profesyonellerinin, otizm belirtilerine karşı bilinçli olmaları ve erken müdahale için gerekli adımları atmaları büyük önem taşır.

Otizm en geç kaç yaşında ortaya çıkar?

Otizm, tipik olarak çocukların gelişim dönemlerinde gözlemlenen bir durumdur. Belirtiler genelde 2 ile 3 yaş arasında kendini göstermeye başlar, fakat bazı vakalarda daha küçük yaşlarda da belirebilir. Çocukların yaklaşık %75’inde ilk işaretler 1 yaş dolaylarında ortaya çıkar, geri kalan %25’lik kısım için ise 2 ya da 3 yaşında belirtiler görülmeye başlar.

Otizm Sonradan Olur Mu Otizm En Geç Kaç Yaşında Ortaya Çıkar (3)

Otizmle ilişkili davranışlar, 2 yaşındayken 1 yaşındakine kıyasla daha net olur ve 3 yaşındayken de 2 yaşındakine göre daha aşikar hale gelir. Her bir çocuk farklı olduğundan, belirtiler daha önce ya da sonra görülebilir. Bu yüzden, otizm spektrum bozukluğu teşhisi koymak genellikle bir uzmanın görevidir.

Otizm neden olur?

Otizmin belirli bir sebebi olmamakla birlikte, çoklu faktörlerin etkisi altında olduğu düşünülmektedir. Araştırmalar, otizmin oluşumunda genetik faktörlerin yanı sıra doğum sırasında yaşanan komplikasyonlar, viral enfeksiyonlar ve çevresel faktörler gibi genetik olmayan etkenlerin de rol oynadığını göstermektedir. Otizm spektrum bozukluğunun farklı derecelerde ortaya çıkmasına neden olan 100’den fazla gen farklı kromozomlarda bulunabilir.

Ayrıca, beyin fonksiyonlarına ve hücreler arası iletişime zarar veren bazı nadir genetik ve nörometabolik hastalıklar veya epilepsi gibi durumlar otizm semptomlarına yol açabilir.

Otizm belirtileri nelerdir?

Otizm, bireylerin çeşitli duyusal uyaranlara karşı aşırı hassasiyet göstermesi, belirli davranışları sıkça tekrarlaması, sosyal etkileşimde ve iletişimde zorluklar yaşaması gibi özelliklerle tanımlanabilir. Otizm spektrum bozukluğu olan bireyler genellikle şu belirtileri gösterirler:

  • Göz temasından kaçınma veya çok sınırlı göz teması kurma
  • Dönen nesneler gibi belirli nesnelere karşı yoğun bir ilgi duyma
  • Doğrudan kendilerine hitap edildiğinde tepkisiz kalma
  • Ellerini, kollarını, parmaklarını veya başlarını tekrarlayan bir şekilde hareket ettirme
  • Yemek ve oyun gibi aktivitelerde belirli bir düzeni tercih etme
  • Işık, renk, koku ve ses gibi duyusal uyaranlara karşı farklı tepkiler gösterme
  • Sözsüz iletişimde, yani jest ve mimik kullanımında sınırlılıklar yaşama
  • Fiziksel temas, özellikle sarılmadan hoşlanmama
  • Bazı kelimeleri veya sesleri sürekli tekrarlama, bu durum ekolali olarak bilinir
  • Konuşma ve dil becerilerinde gelişimde gecikmeler yaşama
  • İhtiyaçlarını ifade etmek için başkalarının kolunu çekme
  • Otizmli bireylerde epilepsi görülme olasılığı

Otizmli çocuklar, genellikle kendi dünyalarında yaşarlar ve fiziksel teması önemsemezler. İsteklerini elde etmek için herhangi bir kişinin kucağına gidebilirler ve yabancı kavramı onlar için belirsizdir. Yaşları ilerledikçe, cansız objelere daha fazla ilgi göstermeye başlarlar. Sürekli bir objeyi ellerinde tutmayı, objeleri sıralayarak oynamayı, oyuncak arabaları ters çevirip tekerleklerini döndürmeyi veya yatarak tekerleklerin dönüşünü izlemeyi tercih edebilirler.

Genellikle oyuncağın bütünü yerine bir parçasıyla oynamayı severler ve canlılarla cansızlar arasında net bir ayrım yapmazlar. Anlamlı göz kontağı kurmaktan kaçınabilirler ve duyusal uyaranlara karşı aşırı duyarlı olabilirler, beklenmedik tepkiler verebilirler. Sıklıkla, kendilerine söylenenleri tekrar edebilirler ve zamirleri yanlış kullanabilirler.

Otizm nasıl teşhis edilir?

Otizm, doğum öncesi tespit edilemeyen bir durumdur ve erkek çocuklarda kızlara göre dört kat daha sık rastlanır; ancak bu durumun kesin sebebi bilinmemektedir. Otizmin tanısı, laboratuvar testleri veya görüntüleme teknikleri ile değil, çocuğun davranışlarının gözlemlenmesi, ailenin durum hakkında bilgilendirilmesi ve çeşitli gelişim testleri ile konulur. Eğer gerekliyse, diğer hastalıkların ayırt edilmesi için kan testleri, nörolojik incelemeler, kulak-burun-boğaz veya metabolik testler gibi ek testler yapılabilir.

Otizm tanısı için yapılan kontroller şunlardır:

  • Tıbbi ve nörolojik inceleme
  • Bilişsel yeteneklerin değerlendirilmesi
  • Konuşma ve dil becerilerinin test edilmesi
  • Davranışsal gözlemler
  • Yemek yeme, giyinme ve tuvalet ihtiyacını bağımsız olarak karşılama gibi günlük yaşam becerileri
  • Kan testleri
  • İşitme testleri

Otizm tedavisi var mı?

Otizm spektrum bozukluğu için şu anda tam bir iyileşme sağlayan bir tedavi bulunmamaktadır. Otizm tedavisinin amacı, bireyin yaşam kalitesini ve bağımsız işlevselliğini artırarak ilgili sorunları ele almak ve ailelere süreci yönetmelerinde destek olmaktır. Beynin ilk üç yılında hızlı öğrenme gerçekleşir ve erken müdahale, doğru ve yoğun uyaranlarla, gelişimsel bozuklukların etkili bir şekilde ele alınmasında kritik bir rol oynar.

Sivas'ta deprem ve yangın tatbikatı! Sivas'ta deprem ve yangın tatbikatı!

Otizm Sonradan Olur Mu Otizm En Geç Kaç Yaşında Ortaya Çıkar (4)

Erken yaşlarda uygulanan yoğun eğitim programları ve davranış terapileri, çocukların kendilerine bakma, sosyal ve iş becerileri kazanmalarına yardımcı olur, işlevselliği artırır ve otizmin belirtileri ile uyumsuz davranışların şiddetini azaltır. Aile desteğiyle birlikte, çocuğun yetenekleri ve ihtiyaçlarına uygun olarak hazırlanan bireysel ve grup eğitim programlarının erken yaşta başlaması ve alanında uzman kişiler tarafından uygulanması, günümüzde bilinen en etkili tedavi yaklaşımıdır.

Bu tür bir özel eğitim ve ekip çalışması, uzun süreli bir tedavi sürecini gerektirir ve ekipte çocuğun doktoru, özel eğitim öğretmeni, konuşma terapisti, çocuk psikiyatristi ve/veya çocuk nöroloğu yer almalıdır. İlaç tedavileri ise, otizmle birlikte görülen diğer sorunları hafifletmeye yöneliktir.

Kaynak: Haber Merkezi