Nusaybin'de, aynı avluda Hz. Muhammed’in 13. kuşaktan torunu Zeynel Abidin Camii ile Mor Yakup Kilisesi bulunuyor. Bu iki dini yapı, farklı inançların yüzyıllardır sevgi ve barış içinde yaşadığını gösteriyor. Ziyaretçiler, bu kültürel zenginliği yakından görmek için buraya akın ediyor.

Nusaybin'de bulunan 'Dünyanın en ayakta kalan en eski vaftizhanesi' olarak kabul gören Ortodoks Mor Yakup Kilisesi ile yanındaki  Hazreti Muhammed'in 13'üncü kuşaktan torunu Zeynel Abidin'in adını taşıyan türbe ve caminin bulunduğu alan ziyaretçilerin akınına uğruyor.

Mor Yakup Kilisesi'nde görevli Daniel Çepe, Nusaybin'de yaşayan tek Süryani aile olduğunu belirtti.
Mor denilince akla renk değil  'aziz' anlamının geldiğini ifade eden Çebe, "İnsanlar mor dedikleri zaman millet renk zannediyor. Ama mor Süryanice'de aziz anlamına geliyor. Mor Yakup hem din adamıydı hem de Nusaybin Süryanisiydi. Aynı zamanda burası dünyanın ilk üniversitesidir. Zamanında burası yatılı okuldu. Burada 800 ile bin arasında öğrenci varmış. Burada Süryanice dili başta olmak üzere teoloji, felsefe, mantık, edebiyat, geometri, astronomi, tıp ve hukuk dersleri görürlerdi" diye konuştu.

Dünyada eşi benzeri yok, 9 yıllık hasret son buluyor Dünyada eşi benzeri yok, 9 yıllık hasret son buluyor

Mor Yakup ve  Zeynel Abidin'in aynı zamanda yaşamadığını söyleyen Çebe, "Mor Yakup ile Zeynel Abidin aynı dönemde yaşamamış. Mor Yakup, milattan sonra 200'lü yıllarında Nusaybin’de doğmuş, Zeynel Abidin ise 13 kuşaktan gelmiştir. Aralarında bayağı bir zaman farkı var. Rivayetlere göre Zeynel Abidin, kız kardeşi ile Kerbela'dan kaçarken gelip buraya sığınıyorlar. Tabi o zamanlar Mor Yakup milattan sonra 338 yılında vefat etmiş. Burada olan öğrenciler, Mor Yakup’un ziyaretine gelenlerin ilk önce Zeynel Abidin’e uğramalarını istediğini anlatırlar" dedi.

Pandemide azalan turist sayısı giderek artıyor diyen, Çebe, “İnsanlar artık yavaş yavaş ziyarete geliyor. Korona virüs döneminde bayağı azalma olmuştu ama korona bittikten sonra yavaş yavaş turistler gelmeye başladı” dedi.