Büyü ve sihir, insanların doğaüstü güçler, paranormal yetenekler veya gizemli teknikler kullanarak gerçek dünyayı (olaylar, nesneler, insanlar) değiştirebileceğini iddia eden pratikler ve bu inançların oluşturduğu kültürel yapıdır.

Genellikle popüler kültürde karşılaşılan büyü yapma teknikleri; çeşitli maddeleri birleştirerek iksirler yapma, sihirli formüller okuma veya jestler yapma, majik metinler yazma veya semboller çizme, sihirli değnekler gibi nesneler kullanma, bir kişiyi temsil eden figürlerle çalışma, kan veya hayvan yağları gibi ögeleri kullanma gibi yöntemlerdir. Büyüler, zenginlik, sağlık veya başarı gibi olumlu sonuçlar elde etmek ya da yardım etmek amacıyla ya da tersine birisine zarar vermek gibi olumsuz amaçlarla yapılabilir. Peki kaç çeşit büyü vardır? İşte detaylar...

Kaç çeşit büyü vardır?

Büyü, genellikle iyi niyetli “ak büyü” ve kötü niyetli “kara büyü” olmak üzere iki ana kategoriye ayrılır. Ak büyü, genellikle iyilik ve şifa amaçlı yapılırken, kara büyü bencil ve zarar verme amacı güder. Ak büyü, ruhsal iyileştirme ve özgecil dualar gibi eylemleri içerir. Kara büyüde ise, kişisel çıkarlar için başkalarına zarar vermek amaçlanır ve bu tür büyüler genellikle bir nesne üzerinden, örneğin saç teli gibi, gerçekleştirilir. Bu tür büyülere “araçlı büyü” denirken, kukla kullanarak yapılan büyülere “kopyalı büyü” veya “simulakrum” adı verilir.

Kaç Çeşit Büyü Vardır Büyü Yapıldığını Nasıl Anlarız Belirtileri Nelerdir (1)

Kara büyü uygulayıcıları, gönderdikleri negatif enerjilerin kendilerine geri dönmesi sonucu yaşadıkları olumsuz etkilere “geri dönüş şoku” denir. Bu, büyü pratiğinin tehlikelerinden biridir. Ezoterik ve okült inançlara göre, niyet, düşünce ve imajinasyon kontrolü sağlanamayan kişilerin bu tür uygulamalardan kaçınmaları gerektiği vurgulanır. Aksi takdirde, iyi niyetli bir çalışma bile kötü niyetli bir eyleme dönüşebilir ve “geri dönüş şoku” riskini beraberinde getirebilir. Okült literatürde bu alanda uzmanlaşan kişilere “majisyen” denir.

Azandeler, Sudan’ın güneyinde yaşayan bir topluluktur ve onlar büyüyü, cadılık ve kâhinlikle birlikte, doğal ve toplumsal düzenin bir parçası olarak kabul ederler. Bu inanç sistemi, hem düzeni hem de düzensizliği açıklamak için mantıklı bir nedensellik zinciri oluşturur ve böylece her bir parça diğerini destekleyen bir bütün haline gelir.

Büyü yapıldığını nasıl anlarız belirtileri nelerdir?

Büyüye inanç ve onun belirtilerinin varlığı, bireysel inanışlara ve kültürel geleneklere göre değişiklik gösterir. İnternet üzerinde yapılan araştırmalara göre, büyü olduğu düşünülen durumların bazı yaygın belirtileri şunlar olabilir:

  • Uykuların düzensizleşmesi, gece boyunca sık sık uyanma ve uyku düzeninin bozulması.
  • Rüyalarda anlam verilemeyen varlıkların veya hayvanların; örneğin kedilerin, köpeklerin, akreplerin veya yılanların görülmesi.
  • Tıbbi müdahalelerle iyileştirilemeyen, sürekli olarak devam eden boyun ve baş ağrıları.
  • Yalnız olmadığınız halde sürekli birileri tarafından takip edildiğinizi hissetme.
  • Genel bir halsizlik, yorgunluk ve kolayca sinirlenme durumları.

Bununla birlikte, bu tür belirtiler, çeşitli sağlık sorunları veya psikolojik durumlarla da ilişkilendirilebilir. Bu belirtileri yaşıyorsanız, ilk olarak bir sağlık profesyoneline başvurmanız en doğru adım olacaktır. Büyü ve benzeri konularda destek arıyorsanız, bu alanda uzman olduğunu iddia eden kişilere karşı temkinli olmalı ve güvenilir kaynaklara yönelmelisiniz.

Büyü ve benzeri uygulamaların varlığına dair bilimsel bir kanıt bulunmamaktadır ve bu tür inançlar toplumdan topluma, kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Sağlıkla ilgili herhangi bir sorunla karşılaştığınızda, her zaman ilk olarak tıbbi bir tavsiye almanız gerektiğini unutmamalısınız.

Bazı kişiler büyüden şüphelendiğinde şu belirtiler olduğu söylenmektedir;

  • Büyü etkisi altında olduğuna inanılan kişilerde hayvanların tutumlarının değiştiği söylenir.
  • “Büyülenmiş” bir bireyde genellikle vesvese, vehim ve evham gibi durumlar ilk gözlemlenen semptomlardır.
  • Kişinin ruh hali bozulabilir, uyku sorunları yaşayabilir ve iradesini kaybedebilir.
  • Dil becerileri etkilenebilir ve cümle kurmakta güçlük çekebilir.
  • Sebepsiz yere aile bireylerinden ve çocuklarından uzaklaşma eğilimi gösterilebilir.
  • Genel bir huzursuzluk hissi ile birlikte baş, eklem, boyun ve sırt ağrıları meydana gelebilir.
  • Kişi kendini sürekli takip ediliyormuş gibi hissedebilir.
  • Aşırı bağlılık ya da sevdiklerinden ani bir kopuş yaşanabilir.
  • Ellerde, kollarda, bacaklarda ve vücudun diğer bölümlerinde kasılmalar, titremeler ve uyuşmalar görülebilir.
  • Daha önce dindar bir kişi iken, birdenbire dini inanç ve duygularını yitirebilir. Abdest alma konusunda zorlanabilir veya hiç alamayabilir, namaz kılamayabilir.

Büyüden korunmak için ne yapılır?

Büyüden korunmanın en etkili yolu Allaha sığınmaktadır, Ona güvenmektir. Hz. Peygamberimiz (s.a.v.) Felak, Nas ve Ayete'l Kürsi surelerini okuyarak, her şeyin şerrinden sığınarak Allah'a sığınmıştır. 

Ayrıca o, torunları Hz. Hasan (r.a.) ve Hz. Hüseyin’i (r.a.) nazar, büyü ve benzeri olumsuzluklardan korumak için şu duayı okumuştur:

أَعُوذُ بِكَلِمَاتِ اللَّهِ التَّامَّةِ، مِنْ كُلِّ شَيْطَانٍ وَهَامَّةٍ، وَمِنْ كُلِّ عَيْنٍ لاَمَّةٍ

Enkaz kentte Paskalya ayini düzenlendi Enkaz kentte Paskalya ayini düzenlendi

“Her türlü şeytan ve zehirli haşarattan ve bütün kem gözlerden Allah’ın eksiksiz kelimelerine sığınırım.” (Buhârî, Ehâdîsü’l-enbiyâ, 10 [3371]).

Bir kişi sihir gibi olumsuz bir durum yaşadığını hissettiğinde, şifa bulmayı Allah’tan bekleyerek, güven duyduğu kişilere başvurup Kur’an-ı Kerim okumasını ve dua etmesini istemesinde herhangi bir sakınca bulunmamaktadır.

Kur'an da büyü var mı?

Sıkça merak edilen sorulardan biri de Kur'an da büyü var mı? İslamda büyü var mı? Bu soruları şu şekilde açıklayabiliriz; İslam inancında büyü yapmak ve fal gibi uygulamalar kesinlikle yasaklanmıştır. Ancak, bazı Hanefi bilginler, büyüye karşı korunma gibi amaçlarla ve uygulamadan kaçınarak, onun öğrenilmesini meşru görebilirler. İslam kültüründe büyü, zaman zaman İlm-el Havass olarak adlandırılarak öğretilmiş, diğer zamanlarda ise kişisel çıkarlar için ve insanlara zarar vermek amacıyla kullanılmıştır. Bu nedenle büyü hakkında olumlu ve olumsuz çok çeşitli görüşler bulunmaktadır.

Ahmed b. Mustafa Taşköprüzade’nin “Miftâh es-Seâde ve Misbâh es-Siyâde” isimli eserinde büyü; evrensel ilişkileri, yıldızların konumlarını ve bunların dünyadaki olaylarla ilişkisini, yani doğa dünyasını özel bir perspektiften inceleyen, bu bileşimin sonucunda nadir etkiler ve olağanüstü sırlar ile bu etkilerin kaynaklarını araştıran ve açığa çıkaran bir bilim olarak tanımlanmıştır.

Taşköprüzade, büyüyü dört kategoriye ayırır: Hint temizlenme ritüelleri, Nabatilerin karşılaştıkları zorluklara yönelik yöntemleri, “evrenin ve gezegenlerin ruhlarının kontrol edilmesi” ile ilgili Yunan metodolojisi ve cinler üzerinde etkili olan meleklerin kullanıldığı İbrani, Kıpti ve Arap teknikleri. Ayrıca, kullanılan ve tavsiye edilen talisman sembollerinin ve reçetelerinin yüzlerce yıl öncesine dayandığı ve birçoklarının aktarım hataları nedeniyle etkinliğini kaybettiği belirtilmiştir.

İslam literatüründe sihir, talisman, hilebazlık, rukye, nazar, cifr, ifha, simya, astroloji, kehanet, falcılık ve düğüm atma gibi konular ele alınmıştır. Kur’an’da sihir, küfür olarak kabul edilir (Bakara:102), büyü yapanlar kınanır (Taha: 69, Yunus:77). Bakara suresinin 102. ayetinde Harut ve Marut’un hikayesi anlatılır; onlar ya iki melek ya da insan olarak tanımlanır ve insanlara büyü öğretirler. Şeytanlar ve cinler bu bilgileri kötüye kullanınca, üzerlerine azap indirilmiştir. İslam peygamberine düşmanları tarafından büyü yapıldığı ve bu büyüye karşı Felak ve Nas surelerinin indirildiğine inanılır.

Bazı Müslüman topluluklarda, büyüden korunmanın en etkili yolu Felak ve Nas surelerini okumak olarak kabul edilir. Ayrıca, dindar kişilerin büyüden korunduğuna dair genel bir inanç vardır.

Kaynak: Haber Merkezi